Yine halk arasında halen yaşayan bir başka söylencede de; Kocası hacca giden Hacı Koreşan’in hanımı Mercan ana bir gün hacı Koreşan’in de çok sevdiği içli köfte yaparken temiz kalpli saf düşünceli olan oğlu Haydar annesinin yanına gelir. Annesi;” oğul keşke şimdi baban burada olsaydı da sıcak sıcak yeseydi, o bu yemeği çok sever” der. Haydar; “ana sen bir tabağa koy ben babama götürürüm” der. Annesi şaşırır; ” oğul baban hacdadır. Sen bunu nasıl götürürsün?” oğlu Haydar ısrarla yemekten bir tabak ister. Annesi oğlunun canının çekmiş olabileceğini düşünerek bir tabak yemeği verir; ” Oğul sen al bunu ye” der. Oğlu yemeği alır gider, bir saat ortalıkta görünmez. Sonra eve gelince annesi; ” oğul tabak nerede?” der. Haydar; ” ben yemeği babama götürdüm, tabak onda, gelince getirecek ana” der. Annesi oğlunun anlattıklarına inanmaz ve kocasının bir an önce dönmesi için dua eder. Hacı Koreşan eve dönerken kendisini karşılamaya gelenlere; ” Beni değil oğlumu karşılayın” der. Heybesinden çıkardığı tabağı göstererek; ” annesinin yaptığı yemeği bana getirdiğinde dumanı hala üstüdeydi” der. Bu olaydan sonra halk tarafından oğlu Haydar’a ” Saatlik Koreş” adı verilir. Şimdi de Hacı Koreşan’in vasiyeti üzerine Hacı Koreşan’in türbesini ziyarete gidenler oğlu Saatlik Koreşan’in de türbesine gider ve kurbanlarını burada keserler. Saatlik Koreşan’in türbesi babasınınkine yakındır.